Bu konunun açılmasına ne kadar sevindim bilemezsiniz. Buna benzer bir konu açmayı planlıyordum ama “linç” kampanyasına uğrayacağımı düşünüp vazgeçmiştim. Şimdi benim yerime başka biri günah keçisi olmuş durumda. Konuyu açan arkadaşa çok teşekkür ederim [
]
Animeler de sevmediğim, tiksindiğim, nefret ettiğim en önemli şey “içki” ve “sigara” kullanımı. Özellikle sigara kullanımını fazlasıyla abartıyorlar ve kesinlikle özendiriyorlar. Bu iki kötü alışkanlığı bilinçli, kasıtlı ve belli bir düzen içerisinde bizlere pompalıyorlar. Seyrettiğimiz yapımlarda ki karakterleri şöyle bir hafızamızda denetlersek mutlaka içki ve sigara kullanımının olduğunu görürüz. Hatta şöyle iddialı bir tez ortaya atayım: İçki veya sigaranın hiçbir şekilde görülmediği, kullanılmadığı on anime sayamazsınız. Bu kadar iddialıyım. Bunu ispatlayamam ama anime yapımcılarının kesinlikle Japon sigara üreticilerinden (veya herhangi bir sigara üreticisinden) destek gördüğüne eminim. Animelerin özellikle çocuklar ve gençlere hitap ettiğini hepimiz biliyoruz. Bu genç kitlenin bundan etkilenmediğini kimse iddia edemez. “Şimdiye kadar ben etkilenmedim” gibi zayıf bir savunma yapamayız. Sen etkilenmeyebilirsin, ben etkilenmeyebilirim ama on iki yaşındaki bir çocuk mutlaka etkilenir. Kimsenin de şu satırlarıma itiraz edebileceğini sanmıyorum.
Sevmediğim şeylerden biri daha: “Ecchi”... Neye ve kime yararı var anlayabilmiş değilim (elbette şahsi kanaatlerim var). Yapılışlarında ki en önemli sebep tabii ki maddiyat. Özellikle hormonları yeni yeni aktif olmuş adolenleri hedef kitlesi olarak seçmiş bir anime türü. “Yahu çok abartıyorsun” diyebilirsiniz. Bende şöyle bir cevap veririm: “Siz çocuklarınızın Ecchi türü anime seyretmesine izin verir misiniz?” Ben asla izin vermem. “Ben izin veririm” diyenlere de söyleyecek bir şeyim yok.
Sevmediğim bir şey daha: “İnançsızlık”… Bunu bir türlü anlayamıyorum. Kahramanımız, başrol karakterimiz veya anime de ki herhangi bir kişi her türlü doğaüstü olaya, fantastik duruma maruz kalır, yine de “Ben Ateistim” der. Yerlere abuk-subuk şekiller çizer “diğer!!!” tarafa gider ve gelir ama yine de “Ben Ateistim” der. Kendisi ile çelişir. Yaşadıklarını inkar eder. Farklı inançları olanları bunun dışında tutuyorum, onlar saçma sapan da olsa bir şeye inanıyorlar. Benim vurgulamak istediğim, kişinin her türlü doğaüstü durumla karşılaşmasına rağmen hiçbir şeye inanmayarak kendisi ile çelişmesi (Haruhi Suzumiya, Gantz, Fullmetal Alchemist, …).
“Animelerde sevmediğiniz şeyler” kriterimi nasıl oluşturduğumu hemen izah edeyim: Seyredeceğim animeyi çocuklarımın yanında seyredebilir miyim? Annemin babamın veya bir başkasının yanında seyredebilir miyim? Eşimin yanında seyredebilir miyim? Bu kadar basit.
Yazacağım şeyler inanın bitmedi. Ancak fazlasıyla uzun bir yazı oldu. Şimdilik ara veriyorum. Asıl yazmak istediğim “şeyi” yazmadım. Şimdiye kadar yazdıklarım hazmedilmesi zor şeyler. Animeseverlerin kolay kabullenemeyeceği şeyler. Umarım bu yazım soğukkanlılıkla karşılanır ve bir linç kampanyasına uğramam. Ayrıca bu satırları yazan kişinin (yani benim) yaklaşık iki terabaytlık bir anime arşivi olduğunu belirtmek isterim. Sabrınız için teşekkürler.