Japon kültüründe önemli yeri olan Japon bahçeleri hakkında ilk tarihi bilgiler “Nihon-Shoki”ye (Japonya Tarihi) dayanır. Buna göre, ilk bahçe altıncı yüzyılın başında, imparatorluk ikametgâhında düzenlenmiştir. Burada, Budist evreninin merkezinde yer alan sembolik Sumeru Dağı'nın minyatür taklidi inşa edilmiştir. Kesin şekli ve düzenlemesi bilinmemesine karşın, bu şaşırtıcı ve ilkel yatay tepe, Japon kültürünün önemli bir parçası olan güzel bahçelerin atası olarak kabul edilmiştir.
620 yılında, önemli bir Budist hamisi ve ileri gelenlerinden olan Saga-no-Umako'nun sarayında, bir bahçe düzenlenmiştir. Bu bahçede, yapay gölün ortasında bir adanın varlığı belirtilmektedir. Ada kavramı, bir özellik olarak bu tarihte kabul edilmiş gibidir. Sözü edilen “shima” (ada) kelimesi de sekizinci yüzyıla kadar “bahçe” anlamında kullanılmıştır.
Dokuzuncu yüzyıldan önce yapılmış olan bir çok bahçe, bugün sadece tarihi ve edebi kaynaklarda yaşamaktadır. Buna rağmen, bu bahçelerin esas özelliğinin, Japonya'nın hırçın ve fırtınalara açık okyanus kıyılarının göl veya havuz biçiminde sembolize edilmiş olduğunu kanıtlamaya yeterli belge vardır.
Taşlar ve kayalıklar, su çizgisinde zıtlığı yaratmak için, ustalıkla düzenlenerek çeşitli sakin koylar veya denize uzanan burunlar oluşturulmuştur. Çeşitli su kuşu türleri de bu manzaraya canlı süsler olarak eklenmişlerdir.
Sonraki yüzyıllarda da bahçe düzenlenmesinin gerekli kıldığı esaslı özellikleri değişmeksizin devam etmiş olmasına karşın, ihtisaslaşma ve gelişmenin biraz daha arttığı görülmektedir. Önceki dönemlerin, basit, genel anlamda belirsiz deniz manzarası tasarımı geliştirilmiştir. Özel anlamı olan, iyi bilinen yöreler de model olarak alınmış veya bahçelerin tasarımında başlangıç noktası olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yüzyıllar boyunca gözlenen çeşitli gelişmeler ve iyileşmeler sırasında birçok değişiklikler de olmuştur. Bununla birlikte, bahçe tasarımında deniz manzarası her zaman temel ilham kaynağı olmuştur. Bahçenin büyüklüğü ne kadar olursa olsun, deniz manzarasının düzenlenmesinde esas olan kurallar, sonraki çağların klasik örneklerinin düzenlenmesinin de esasını oluşturmuştur. Kaynaktan beslenen bir havuzun çevirdiği yapay dağ sistemi bahçeler için esas olan bir kombinasyondur.Japon Bahçelerinde Bulunan Bazı Öğeler- Sekitoroo (Taş Fener): Çin'den Kore'ye, oradan da Japonya'ya Budizm'le birlikte gelen taş fenerler önceleri Budist tapınakların önüne adak olarak konulmuşlardır. Heian Döneminden sonra kutsal mekanlarda kullanılmaya başlanan taş fenerler, daha sonraları bahçelerde dekoratif obje olarak da yer almıştır.
- Sekitoo (Taş Kule): Sayıları 3 ile 13 arasında değişen taşların, üst üste konulmasıyla oluşturulur. Taşların ilk sırasının dört tarafında birer Buda kabartması veya Budist metinlerden alıntılar bulunur.
- Azumaya (Doğudaki Ev): Duvarsız olarak sadece dört ahşap sütunun üzerine inşa edilen sivri çatılı bu yapılarda Çay Töreni düzenlenmektedir.
http://www.tr.emb-japan.go.jp/T_07/Kultur/Japon_Bahceleri/Japon_Bahceleri.htm
Zen bahçesiZen bahçesi (Japonca Karesansui 枯山水) bir çeşit Japon kayalık bahçedir. Kum, çakıl, kaya ve bazen çimen veya diğer doğal unsurlar içeren sığ bir kum bahçesidir. Yaygın (ve hatalı) bir inanca göre Japon Zen rahipleri tarafından meditasyon amaçlı kullanılır.
Ryoan-ji'de bir Zen bahçesi
Ryōan-ji Tapınağı Meşhur bir Zen bahçesi kuzeybatı Kyoto'daki Ryōan-ji Tapınağı'nda bulunur. Bu bahçe, Zen tarikatının Rinzai koluna ait Myoshinji okuluna aittir. Bahçe, Karesansui tarzında tasarlanmıştır. Uzunluğu 30 m., genişliği 10 m. olan bu bahçede ağaç yoktur. Dalga görünümü vermek için tırmıklanan beyaz çakıl ve kum havuzunda, çeşitli boy ve şekillerde, bazıları yosunla çevrili on beş kaya vardır. Kayalar çakıl yatağına öyle yerleştirilmişlerdir ki, hangi açıdan bakılırsa bakılsın sadece on dört tanesi görülebilir. Efsaneye göre derin zen meditasyonu sonunda tinsel aydınlanmaya ulaşan kişi, görünmez taşı aklının gözüyle görebilecektir.
Elde taşınabilen küçük bir Zen bahçesi
Düzenlemesi Zen bahçesinin yerleşimini açıklamak için çeşitli görüşler öne sürülmüştür:
Çakıllar okyanusu, kayalar Japon adalarını temsil eder.
Kayalar bir ejdere doğru yüzmekte olan anne kaplan ve yavrularını temsil eder.
Kayalar kalp veya zihne karşılık gelen kanji karakterinin bir parçasını oluşturur.
(Bir kayalık bahçenin matematiksel analizi için Ryōan-ji maddesine bakınız.)
Kyoto Üniversitesi'nden Gert van Tonder ve ATR Intelligent Robotics and Communication Labs'dan Michael J. Lyons, kayaların, ağacın bilinçaltıyla algılanan görüntüsünü oluşturduğunu ileri sürmüşlerdir. Araştırmacıların iddiasına göre bu görüntü bakarken bilinçli olarak algılanmaz; ama bilinçaltı, kayalar arasındaki ince ilişkiyi görebilir. Araştırmacılar bu nedenle bahçenin sakinleştirici etkisi olduğunu öne sürüyorlar.
Peyzaj tasarımlarına uyarlamaları Zen bahçesindeki tasarım kavramları, doğal görünümlü peyzajlara uyarlanmıştır. Aşağıdaki resimde, San Francisco Golden Gate Park'ının Japon çay bahçesindeki Zen bahçesi görülmektedir.
EleştirilerBir çok Japon bahçıvan, Budizm uzmanı ve başkaları, Zen bahçesi kavramının bir mit olduğunu düşünmektedir. Bunun, bir 20. yy. Batı buluşu olduğunu, Japon bahçeciliği ile ilgisi olmadığını iddia ederler. Karesansui veya kaya bahçesi tarzına sadece Zen tapınaklarında değil, ev, lokanta ve otellerde de rastlanır. "Zen bahçesi" terimi ilk defa Loraine Kuck'un 1935'te İngilizce olarak yazdığı One Hundred Kyoto Gardens kitabında geçmektedir. Japonca olarak, 1958 yılına kadar basılı medyada kullanılmamıştır. II. Dünya Savaşı sonrasında bazı Japon bilgeleri, "Zen bahçesi" kavramını yabancılar tarafından kullanıldığı için onaylamış olabilirler.
Wybe Kuitert, Japon Bahçe Sanatı Tarihinde Görünüm ve Zevk (Scenes & Taste in the History of Japanese Garden Art) adlı eserinde, Budist bakış açısından Zen bahçesini değerlendirirken şöyle söyler: "Buda'nın Söylevi'ne en uygun bahçe bir hiçtir. En azından zevk veren bir bahçe değildir ki aydınlanma arayışından şaşırtmasın". Kuitert, kitabında Muromachi çağı rahiplerinden Toh-ji'nin görüşüne de yer verir: "Zen uygulaması yapan kişiler bahçe yapmamalıdır. Bir sutra der ki, meditasyon yapmak isteyen Bodhisattva Makatsu [Budizm'de ermiş kişi] hem dünyevi işlerini, hem de sebze yetiştirmeyi terketmiştir"
Zen rahiplerinin bu bahçelerde meditasyon yaptığı iddiası gerçeklere uymaz. Japonya'da rahipler hemen her zaman kapalı mekânlarda duvara karşı (Soto Zen) veya odanın ortasına dönük (Rinzai Zen) olarak, manzara görmeden meditasyon yaparlar. Japon rahiplerin kaya bahçelerinde meditasyon yaparkenki fotoğrafları, muhtemelen kurgulanmış görüntülerdir.
Bu eleştirel sözler Zen bahçesinin kelime anlamına bağlı kalan bir yorumdan kaynaklanır. Oysa bu isim, Rinzai Zen tapınaklarında rahip veya Zen uygulayıcısı olan Muso Soseki ve Soami gibi tarihin önemli bahçe tasarımcıları tarafından geliştirildiği için verilmiştir. Hat sanatı ve peyzaj resimciliği gibi, Zen Budizmi ile ilgili uygulamaların Japon sanatına olan etkisinin arttığı bir dönemde geleneksel Zen bahçe tarzı da ortaya çıkmıştır. Bu etki Japon kültüründe hızla yayılmıştır, bu nedenle Zen tapınaklarında ortaya çıkan bu bahçe tipine, artık evlerde, işyerlerinde ve restoranlarda da rastlanır.
Zen bahçelerinin Budist yolu izlemekteki değeri tartışmalı olabilir, fakat gelişimlerinin, özellikle Kyoto'da bulunan büyük tapınaklar söz konusu olunca, Rinzai Zen tapınakları ile yakından ilişkili olduğunu yadsımak hatalı olur.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Zen_bah%C3%A7esi
Ryogen-Zen BahçeSaiho-ji Zen Bahçesi
Bahçe Karesansui en erken örneklerinden ve Muso Soseki tarafından tasarlanmış olduğu söyleniyor.Nanzen-ji Zen Bahçe Zuiho-in Zen BahçesiDaisen-in Zen BahçesiTenju-an Zen GardenKonchi-Zen BahçeJizo-in Zen BahçeShosei-en Bahçehttp://www.phototravels.net/kyoto/zen-gardens-index.html