Aslında bu hikaye başımdan geçen bir olayı anlatmak için başlamış olduğum bir şeydi. Ama sonradan dedim ben niye bunu sizlerle de paylaşmıyorum. Bir anime veya manga konusu olması imkansız ama hayat işte yaşananları konu almak gerek bazen. :yk2:
1.Bankalar ve Ben
Yıllar yıllar önce köyün birinde(Bodrum) bir ergen yaşardı. Bu ergen o sıralar daha "banka" adı altında soyguncular ile tanışmamıştı. Çoğu kez önünden geçmiş olsa da içlerinde neler olup bittiği hakkında bir fikri yoktu. Bu ergen o sıralar yaşıtlarının o yaşlarda cüzdanlarına koyduğu kredi kartlarının çok olağan dışı bir şey olduğunu düşünürdü. Süper ötesi bir şeydi onun için. Kendi kendine düşünüp oha benim kredi kartım olsaydı ne hoş olurdu. Oynadığım oyunlarda gereksiz bir dolu ek özellik alabilirdim diye düşünüyordu. Tabi yaşının vermiş olduğu imkansızlıklar doğrultusunda bunun gerçekleşmeyeceğinin de farkındaydı. Yaşı aslında o kadar küçük değildi. Ergenlik yaşları işte kaç olabilir ki yaşı? 13-17 arası bir yerlerde olsa gerek. Tabi bizim ergen büyüdü artık o hali hazırda kazanmış olduğu üniversiteye gidecek. Kazanmış dediğime de bakmayın kazanmak gibi bir evre yok aslında daha çok iteklenmiş gibiydi. Yatay geçişin vermiş olduğu nimetlerden yararlanarak sadece yatarak okumuş olduğu yat kaptanlığını bir üst seviyeye taşımak için yatarak denizciliğin bir üst seviyesine üniversitesine ayak basmıştı.
Tabi ergen ve ailesi çoktan fark etmiş olacak ki oğullarına bir hesap kartı lazım en azından. Ailenin vermiş olduğu karar ile ergenimize ailenin en çok kullanmış olduğu ve rahat para transferinde bulunabilecekleri bankadan hesap kartı çıkartılır. Hesap kartı işlemlerine aile karışmaz sadece dile getirir ve ergenimiz arkadaşıyla o bankayı ziyaret edip kendine hesap kartı çıkartması için yapılması gereken işlemleri yapar. İlk tecrübe tabi biraz heyecan, biraz bilgisizlik dalar bankadan içeri. Kapıdan girince bir cihaz karşılar ergenimizi. Yanında bir silahlı adam durması aslında biraz korkutucu olsa da. Ergenimiz biraz ürkeklikle o silahlı adamın samimi yüzüne inanarak yanaşır. Ve orada güvenlik işiyle uğraştığını bildiği için ona güvenerek sorar. -Nereden hesap açtıra bilirim? Silahlı adam yanında durduğu cihazda bir yere basarak bir kağıt tutuşturur ergenimizin eline üst katta hallediyorlar o işleri al bunu diyerek onu yeni bir serüvenin başlangıcına yollar. Silahlı adamı oynadığı oyundaki NPC* lere benzetip görevini alıp, üst katta çıkar. Ve hali hazırda numarasını bekler. Numarasının gelmesi ile beraber gişeye yönelir. Ergen ama çelimsiz olmayan kahramanımıza. Karşısındaki adam bilgilerini sorar bir forum doldurmasını söyler ve ondan TC kimlik cüzdanı ister. İstenen eşyaları veren ergenimiz EXP* bekler gişede öylecene. Gişede ki adam hesap kartının evin adresine yollanacağını söyleyerek. EXP* yi gelecek zamanlarda alabileceğini bildirir.
Ergenimiz kartına yaklaşık 1 ay sonra kavuşur. Aile içerisinde hesap bilgileri dağıtılır. Gerektiğinde para aktarılmak üzere hazır bir şekilde cüzdanına koyar yeni İTEM* 'ini ergen.
Anlatmaya çalıştığım hikaye tamamı böyle yaşanmamış olsa da buna yakın bir durumdu. Ve ilk banka kazığımı orada yemiştim. Denilen öğrenci misin? evet ama onlar bunu kanıtlamam için girmiş olduğum üniversiteden öğrenci belgesi istiyorlardı. Görevi başka bir görev ile birleştirmişlerdi. Ama o anki konumum(level'ım) buna elvermediğinden. Şu an için o belgeyi onlara veremeyeceğimi söylediğimde sorun değil o zaman oraya gittiğinde oradaki şubemize öğrenci belgeni iletirsin ve böylece hesap kartına yılda 2 defa uygulanan hesap kartı ücreti kesilmez denilerek yollanmıştım bankadan.
Tabi ben üniversiteye geldim bir süre bunun bir zararı olmayacağını düşünüp bankaya belgeyi vermedim. Meğersem QUEST* süreli imiş. Mecazi anlamda süreli diyorum. Tabi ben gittim belgemi alıp bankanın burada bulunan şubesine. Bana denilen bu hesap öğrenci açılmamış sonradan böyle bir işlem yapamayız. Yeniden açmanız lazım hesabınızı gibi bir dolu şey sayıklayarak caymamı sağladı. Sonrasından üzerimde bulunan hali hazırda faturaları eğer ki bankaya bağlarsam bu hesap kart ücreti ödemeyeceğimi söyledi. Ben bu QUEST* 'i yarım bırakarak müşteri temsilcisinin yanından ayrıldım. Bari bankaya gelmişken gişeden internet şifremi halledeyim dedim. Gişede ki adam sen öğrenci değil misin diye sordu. Evet diyince neden öğrenci yapmadığımı sordu. Ve gişede sözde o öğrenci yapma işlemini hemencecik yaptı. Ben bir yandan mutlu olmam ile bir yandan sinirliliğim ile müşteri hizmetlerindeki bayana pis pis bakarak bankadan ayrıldım. Herşey hal olmuştu gibi gözükse de sonradan yine karşılaştım bu hesap kartıyla.
Devamı Yakında.... Bir anda uzun bir hikaye ile sıkmak istemedim sizleri o yüzden belli süre aralıklarıyla bu hikaye serüvenime devam edeceğim takipte kalın :hero:
QUEST* / Oyunlarda ki görev sistemi. Zaten ingilizce çevirisi olarak "görev" .
NPC* / Oyunlarda ki hali hazırda kahramanlara Quest vermeyi bekleyen oyun içersin de ki temel karakterler.
EXP* / Kahramanlarımızın bir üst seviyeye geçmesi için gereken yeterlilik puanı. Yaratık kestikçe doluyor bunlar ..
İTEM* / şampiyonların giydikleri kuşandıkları eşyaların tümü. İtem ingilizce anlamıyla da eşya olarak anlatıyor burada.